” Suriye’nin Geleceğini Yeniden Şekillendirme” toplantısında Şam yönetiminin baskıları eleştirildi.
Suriye Forumu tarafından organize edilen ve çevrimiçi olarak yapılan “Suriye’nin Geleceğini Yeniden Şekillendirme” toplantısına, Dr. Rahaf Doughli, Ammar Kahf ve Mazen Ezzi konuşmacı olarak katıldı.
Doughli, “Suriye’deki otoriter rejimin”, sadece maddi baskıya değil aynı zamanda sivil grupları kendi bünyesine katma ve araçsallaştırma stratejisini de kullandığını belirterek, Şam yönetiminin “çocukları dahi” paramiliter kavramlarla tanıştırdığına dikkati çekti.
Şam yönetiminin, “Suriye halkına karşı işlediği suçlara sert bir yanıt verilmesini önlemek için uluslararası sistemi ısrarla manipüle ettiğine” dikkati çeken Doughli, “Bu kirli süreç, Şubat 2023’te Suriye’yi ve Türkiye’yi vuran yıkıcı depremin ardından devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Doughli, Suriye’deki “bağımsız sivil örgütlerin” güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Aslında rejim, uluslararası yaptırımları iç ekonomik kontrolü sağlamlaştırmak için bir bahane olarak kullanarak kendi çıkarları doğrultusunda istismar etti.” dedi.
Doughli ayrıca, şubatta yaşanan depremlerin, Şam yönetiminin afet müdahalesi ve krizi yönetme konusundaki kırılganlığını da ortaya çıkardığını vurguladı.
Konuşmacılardan Kahf, Şam yönetiminin sivil toplum üzerindeki hakimiyetini arttırmak için manipülasyonlarda bulunduğunu belirtti.
Ezzi ise Şam yönetimin mali durumunun kötü olduğunun altını çizdi, “Suriye rejimi adalet ve yoksulluk kavramlarını kavrayamıyor. Bunun yerine, bu yoksulluğu siyasi nedenlerle birçok topluluğa karşı kullanıyor.” ifadesini kullandı.
Suriye’de yaşanan şiddete rağmen, “iktidardaki rejimin barışçıl yollarla siyasi olarak değişmesi gerektiğine inanan ve şiddet içermeyen direniş tekniklerini benimseyen insanlar” olduğunu belirten Ezzi, Suriye’de şu anda “barışçıl direniş araçlarının” kullanıldığını belirtti.
Ezzi ayrıca, “insanların anavatanlarında insanca bir yaşam için basit bir hak talep ettiğini” vurguladı.