ZEHRA DEĞİRMENCİ/SİBEL KAHRAMAN
Bursa’da dün akşam saatlerinde gazeteci Yaman Kaya’ya silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıyı rant sağlayan inşaat firmalarının yapmış olabileceğini belirten Kaya, “Biz iki tane kurşuna maruz kaldık diye yazmaktan vazgeçecek değiliz. Bu suçları kararlılıkla sonu nereye varırsa varsın yazmaya sonuna kadar devam edeceğiz” dedi.
Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya, dün akşam saatlerinde Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bulunan iş yerinden çıktıktan kısa bir süre sonra aracıyla seyir halindeyken silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda yara almayan Kaya’nın aracında maddi hasar meydana geldi. Saldırının ardından Kaya, emniyete giderek saldırganlar hakkında şikayetçi oldu.
“CİNAYETE TEŞEBBÜS SORUŞTURMASI YÜRÜTÜLÜYOR”
Yaman Kaya şunları söyledi:
“Dün 18: 00 sularında iş yerimden ayrıldıktan sonra her zaman kullandığım güzergahtan giderken maalesef pusu kuran bir kişinin iki el ateş etmesiyle bir silahlı saldırıya maruz kaldım. Olay yerindeki görgü tanıklarının ifadesine göre 30-40 dakika boyunca benim iş yerimden çıkmamı beklemiş. Ben iş yerinden çıktıktan sonra yolun karşı tarafına geçerek sürücü kısmından bana iki el ateş etmiş. Şanslıydım, o kurşunlar bana isabet etmedi. Ardından zanlı olay yerinden yürüyerek kaçmış. Şu anda zanlıyı arama çalışmaları devam ediyor. Aslında olay yerine gelen polislerin de açıklaması bu şekilde, ilk yaptıkları tespitlerden edindikleri bilgi bu şekilde çünkü dediğim gibi 30 dakika boyunca orada benim çıkmamı beklemiş. Hangi arabayı kullandığımı biliyor. Aynı zamanda ben arabamla otoparktan çıktıktan sonra yolun karşısına gelip direkt beni hedef alıyor. Yani polis de benim kullandığım aracın markasını, modelini, rengini bildiğini ifade etti. Oradaki olay yerindeki görgü tanıklarının 30-40 dakika boyunca şahsın beklediğini söylemesi, bunun organize bir iş olduğunu ortaya koyuyor. Zaten şu anda emniyetteki soruşturma da planlı ve organize bir cinayete teşebbüs soruşturması şeklinde ilerliyor.
“BÜYÜK RANT GRUPLARINDAN ŞÜPHELENİYORUM”
Şimdi ben uzun süredir Bursa’da kent suçlarını yazan bir gazeteciyim. Özellikle imar yolsuzluklarını yazıyorum uzunca bir süredir. Dolayısıyla bu rantsal ilişkiler içerisindeki müteahhit çevrelerinden zaman zaman tehditler alıyorum. Dolayısıyla bu saldırıyı yapsa yapsa bu rant gruplarından birisi yapmıştır diye düşünüyorum çünkü FSM Bulvarı gibi Bursa’nın en işlek caddesinin olduğu bir yerde hava henüz tam kararmamışken böyle bir saldırıyı yapsa yapsa dediğim gibi büyük rant gruplarından biri yapmıştır diye düşünüyorum. Özellikle son dönemde gazetecilere yönelik tutuklamalar, fiziki saldırılar bir yandan en son benim de yaşadığım silahlı saldırılar bir yandan…Yani bu saldırılar oldukça yoğunlaşmış durumda. Dolayısıyla bizlerin mesleki dayanışmamızı güçlendirmemiz gerekiyor ve hükümetin de artık acil olarak bu saldırıları önleme noktasında gazetecilerin can güvenliğini sağlaması gerekiyor. Bu noktada atılması gereken adımların önemli hukuksal tedbirler olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda da emniyetin de bu saldırılara yönelik olarak sağ olsun Bursa Emniyeti bu konuyla ilgili çok yakından ilgileniyor ama en azından can güvenliği riski taşıyan gazetecilere bir koruma verilebilir ve daha sıkı tedbirler alınabilir düşüncesindeyim. Bizim mesleğimiz sizde gayet iyi biliyorsunuz çok sayıda meslek şehidimiz var. Biz iki tane kurşuna maruz kaldık diye yazmaktan vazgeçecek değiliz. Bu suçları kararlılıkla sonu nereye varırsa varsın yazmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum çünkü bu sorunların yazılması gerekiyor. Gazeteciliğin doğasında bu var. Hükümetin de devletin de bu noktada gazetecilerin can güvenliğini sağlaması gerekiyor.”